West Turkey, one of the most seismically active regions of Turkey, has been analysed to reveal seismic hazard by using fractal behaviour, seismic quiescence z- and Gutenberg-Richter b-parameters. Starting from raw earthquake catalogue, we performed completeness analysis on recorded events, and a final catalogue, could be accepted as homogeneous, was obtained. According to the results obtained from the Frequency-Magnitude Distribution (FMD), seismic activity rates (b- and z-values) and fractal correlation dimension, we detected three anomalous zones throughout the Aegean Extension Region (AER). These are: (1) Çandarlı Bay and Bergama-Zeytindağ Fault Zone, (2) İzmir fault and Orhanlı Fault Zone, and (3) Buldan and surrounding areas. The relatively infrequent occurrence of the great earthquakes in the AER and present hazard parameters obtained by this study suggest that magnitude of a destructive earthquake may reach up to Ms= 6.5. Hence, it is also possible to say that large earthquakes are generally not expected in those related zones because of seismic moment release from small-moderate sized earthquakes. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Fraktal davranışı, sismik hareketsizlik z- ve Gutenberg-Richter b-parametreleri kullanılarak, sismik bakımdan Türkiye'nin en aktif bölgelerinden biri olan Batı Türkiye depremleri analiz edilmiştir. Ham deprem kataloğundan hareketle, kaydedilen olaylar üzerinde tamlık analizi gerçekleştirilmiş ve homojen olarak kabul edilebilen bir final katalog elde edilmiştir. Fraktal ilişki boyutu, sismik aktivite oranları (b- ve z-değerleri) ve Frekans-Büyüklük Dağılımı (FBD)'ndan elde edilen sonuçlara göre, Ege Genişleme Bölgesi (EAR) boyunca üç anomali alanı tespit edilmiştir. Bunlar sırasıyla: (1) Çandarlı Körfezi ve Bergama-Zeytindağ Fay Zonu, (2) İzmir Fayı ve Orhanlı Fay Zonu, ve (3) Buldan ve çevresi. EAR'de büyük depremlerin göreceli olarak daha seyrek meydana gelmesi ve bu çalışmadan elde edilen güncel tehlike parametreleri nedeniyle, hasar yapıcı olası bir depremin büyüklüğü Ms= 6.5'a kadar çıkabilir. Buradan hareketle küçük-orta ölçekli depremlerden açığa çıkan sismik moment (veya enerji) nedeniyle, sözkonusu alanlarda büyük depremlerin genellikle beklenmemesi gerektiğini söylemek doğru bir yaklaşım olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Copyright of Turkish Journal of Earth Sciences is the property of Scientific and Technical Research Council of Turkey and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)